3 Mart 2016 Perşembe













 Yanımda yatıyordu işte hayatımın aşkı. Göğsü bir inip bir kalkıyordu nefes alıyordu.. ….neler yaşadık biz neler geçti başımızdan. Bir ben gittim sen geldin, ben yine gittim, sen yine geldin, sonunda ben döndüm gelmek için, sen hep ordaydın ama benim halim yoktu bu sefer.

Sabah günaydın deyişinle uyanmak ………. Sabah yatağın içinde mırlaşmalarimız, bunlar her kula nasip olmaz, kıymetini bilmemiz gerekirdi zamanımızın. Gözüm kapalıyken bile sana sarılmayı seviyorum, uykuda bile senin teninin kokusunu duymak istiyorum. Saclarının kıvırcıkları beni şu hayata bağlayan tek bağ bilesin. Ha bir de uyumadan önce sağ ayağını sallaman uykuya dalma rituelin var ya, artık ben de o olmadan uyuyamayacakmışım gibi geliyor.
Bir de yatak örtüsü meselesi var her sabah o örtüyü “sunu ucundan tutsana kuzum” demeden güne başlayamayışlarımız. Ne basit şeyler dimi ama bunlar olmadan yaşayamam.

Gibi gelirdi…ama yok….yine de yaşıyorum, bakıyorum nefes alıp verirken inip kalkan göğüs senin değil, yüzüme değen saçlar da senin değil, kıvırcık hiç değil, uykuya dalmak diye bir şey yok artık benim için. Göz kapaklarım gözümü kapatıyor doğru, ama insan bütün dünyayı duyarken uyuyabilir mi? Benimki seninle geçirdiğimiz zamanları hatırlamak için gözlerime perde çekmek o kadar. Başka türlü seninle yalnız kalamıyorum. Kimse yatak örtüsünü problem etmiyor, çünkü hayatımızda yatak örtüsü yok, daha birçok şey gibi, böylece bana kimse “kuzum” da demiyor.

Kahvaltıda sağlıklı otlar karışımlar yok, çocukların sütüne pekmez karıştırıp onlara oyunla içirmeler  de yok tabi ben de onlara rol model olacağım diye o pekmezi içmek zorunda değilim.

Hayatım çok büyük hatalarla dolu, acaba hangisine üzülsem derken aslında bir tanesi hayatımı pişmanlık içinde geçirmek için yeterliymiş, daha yeni fark ediyorum. Bitti mi simdi diye kendi kendime soruyorum, sanırım bitti gerçekten bitti diyorum. Bu da bitti.

Bir örümcek ağı benim hayatım, çırpınıp duruyorum, çırpındıkça daha çok dolanıyorum, dolandıkça nefes alamıyorum ondandır hareketsiz durmam.  Şuan o ağda durdum, durup yaşamımı devam ettirmeye çalışıyorum.  Sen şimdi neler düşünüyorsundur neler söylenmişsindir içinden bana …haklısın….. Dünya gözü ile seni bir daha görebilecek miyim bilmiyorum ……


Uzay

(hep az konusurdu)