Yanımda yatıyordu
işte hayatımın aşkı. Göğsü bir inip bir kalkıyordu nefes alıyordu.. ….neler
yaşadık biz neler geçti başımızdan. Bir ben gittim sen geldin, ben yine gittim, sen yine geldin, sonunda ben döndüm gelmek için, sen hep ordaydın ama benim halim yoktu bu sefer.
Sabah günaydın deyişinle uyanmak ………. Sabah yatağın içinde
mırlaşmalarimız, bunlar her kula nasip olmaz, kıymetini bilmemiz gerekirdi
zamanımızın. Gözüm kapalıyken bile sana sarılmayı seviyorum, uykuda bile senin
teninin kokusunu duymak istiyorum. Saclarının kıvırcıkları beni şu hayata
bağlayan tek bağ bilesin. Ha bir de uyumadan önce sağ ayağını sallaman uykuya
dalma rituelin var ya, artık ben de o olmadan uyuyamayacakmışım gibi geliyor.
Bir de yatak örtüsü meselesi var her sabah o örtüyü “sunu
ucundan tutsana kuzum” demeden güne başlayamayışlarımız. Ne basit şeyler dimi ama
bunlar olmadan yaşayamam.
Gibi gelirdi…ama yok….yine de yaşıyorum, bakıyorum nefes alıp verirken inip kalkan
göğüs senin değil, yüzüme değen saçlar da senin değil, kıvırcık hiç değil, uykuya
dalmak diye bir şey yok artık benim için. Göz kapaklarım gözümü kapatıyor doğru, ama insan bütün dünyayı duyarken uyuyabilir mi? Benimki seninle geçirdiğimiz
zamanları hatırlamak için gözlerime perde çekmek o kadar. Başka türlü seninle
yalnız kalamıyorum. Kimse yatak örtüsünü problem etmiyor, çünkü hayatımızda
yatak örtüsü yok, daha birçok şey gibi, böylece bana kimse “kuzum” da demiyor.
Kahvaltıda sağlıklı otlar karışımlar yok, çocukların sütüne
pekmez karıştırıp onlara oyunla içirmeler de yok tabi ben de onlara rol model
olacağım diye o pekmezi içmek zorunda değilim.
Hayatım çok büyük hatalarla dolu, acaba hangisine üzülsem
derken aslında bir tanesi hayatımı pişmanlık içinde geçirmek için yeterliymiş, daha yeni fark ediyorum. Bitti mi simdi diye kendi kendime soruyorum, sanırım
bitti gerçekten bitti diyorum. Bu da bitti.
Bir örümcek ağı benim hayatım, çırpınıp duruyorum, çırpındıkça
daha çok dolanıyorum, dolandıkça nefes alamıyorum ondandır hareketsiz durmam. Şuan o ağda durdum, durup yaşamımı devam
ettirmeye çalışıyorum. Sen şimdi neler
düşünüyorsundur neler söylenmişsindir içinden bana …haklısın….. Dünya gözü ile
seni bir daha görebilecek miyim bilmiyorum ……
Uzay
(hep az konusurdu)